+90 216 685 10 60
info@peridentklinik.com

Diş Eti Kanaması

Dişlerimizin çevresini sararak çene kemiklerinin üzerini dolduran diş eti (gingiva), bir mukoza dokusudur ve bu mukoza dokusu, dişlerimizi destekleyici olmasının yanında gıda artıklarının periodontal bölgelere geçişini engelleyerek diş sağlığını korur.

Toplumda en yaygın görülen ağız ve diş sağlığı problemlerinden biri olan ve başka sağlık sorunlarına işaret etme olasılığından dolayı mutlaka ciddiye alınması gerek diş eti kanaması, diş etindeki iltihaplanmaların çoğu zaman ilk ve en sık karşılaşılan belirtilerinden biridir.

Yapı itibariyle baktığımızda, içerisinde yüksek oranda kan damarı barındıran diş etinin çeşitli nedenlerle deforme olması ve zayıflaması, diş eti kanamaları ile karşılaşmamıza yol açar. Dolayısıyla diş eti kanamasıyla ilgili kabullenmemiz gereken ilk gerçek; kanayan diş etlerine sahipsek ağız ya da vücut sağlığımızda mutlaka bir sorun olduğudur.

Diş Eti Neden Kanar ?

Diş eti kanamasının arkasında yatan birçok farklı etken olabilir fakat tüm bu etkenlerin birleştiği temel nokta; diş etinin iltihaplanması yani deformasyona uğraması ile kanamaların ortaya çıkmasıdır.

Diş etlerimizde karşılaştığımız kanama dişlerimizi sert fırçalamak gibi basit bir günlük rutinin sonucu olabileceği gibi, beslenme bozukluklarına bağlı vitamin eksikliği gibi çok daha ciddi bir problemin de sonucu olabilir. Bu açıdan baktığımızda, diş eti kanamalarının göz ardı edilmemesi gereken bir problem olduğunu bir kez daha görmemiz mümkündür.

Yaygın olarak diş fırçalarken ve diş ipi kullanırken karşılaştığımız diş eti kanamalarının arkasında yatan etkenler;

  • Diş Plakları: Gün içerisinde birçok farklı besin tüketiriz ve güne başlarken ya da gün sonunda ağız ve diş bakımını ihmal ettiğimiz takdirde tükettiğimiz besinlerin artıkları diş etlerimize tutunarak plak oluşturur. Zamanla dişlerimiz oluşan plaklar bakterilerin üremesi için uygun zeminlerdir ve diş etlerinde iltihaplanmaya neden olan bu bakteriler de diş eti kanamalarının arkasındaki temel etkenlerden biri haline gelir.
  • Beslenme: Fast-Food kavramının hayatımızda her geçen gün daha fazla yer tutması vücudumuzdaki birçok sistemi olduğu gibi diş eti sağlığını da etkiler. Hazır gıdaların içerisindeki bileşenlerin diş etlerini tahriş ederek kanamaya neden olması muhtemeldir. Yine tek yönlü beslenmenin ortaya çıkardığı vitamin ve mineral eksikliği (diş eti kanamalarında C ve K vitaminlerinin eksikliği görülür) de kanamaya neden olabilir.
  • Gebelik ve Ergenlik: Özellikle yoğun hormon değişiminin olduğu ve hassasiyetin arttığı bu dönemlerde diş etlerinde kanama görülmesi muhtemeldir. Küçük çaplı kanamalarda herhangi endişelenecek herhangi bir durum olmamakla birlikte, kanamalar sıklaştığı takdirde mutlaka hekim kontrolüne başvurulmalıdır.
  • Sigara: Solunum sistemi başta olmak üzere vücudumuzdaki tüm sistemleri olumsuz etkileyen sigara tüketimi, diş eti kanamalarında da etken bir rol oynar. Sigaranın diş eti iltihaplarına zemin hazırlayarak diş etini zayıflattığı ve artan hassasiyeti de kanama ile sonuçlandığı klinik gözlemler ve araştırmalar ile kanıtlanmıştır.
  • İlaçlar: Vücudumuzda farklı bir problem için kullandığımız ilaçların diş etlerinde kanamaya neden olması muhtemeldir. Bu duruma en net örnek; Aspirin, Coumadin ve Coraspirin gibi kan sulandırıcı etkiye sahip ilaçları kullanan bireylerde diş eti kanamalarının görülmesidir.
  • Genetik Yatkınlık: Yapılan araştırmalar ile diş eti sağlığında genetik faktörlerin de etki sahibi olduğu ve dolayısıyla diş eti kanamalarında genetik yatkınlık kavramının önemi ortaya çıkmıştır.
  • Ağız İçindeki Yaralar: Ağızda çeşitli nedenlerle oluşan yaraların uzun süreli rahatsızlık vermesi ve iltihabın diş etlerine yayılması da kanamalara neden olabilir.

olarak detaylandırılabilir.

Nedeni her ne olursa olsun, diş eti kanamalarının vücudun bir tepkisi yani “bir şeyin” sonucu olduğunu unutmamalı ve özellikle sürekli tekrarlayan kanamalarda vakit kaybetmeden hekim kontrolüne başvurmalıyız.

Diş Eti Kanamasına Ne İyi Gelir ?

Diş eti kanamasının temelinde yatan nokta iltihaplanma olduğundan dolayı bu iltihaplanmayı önleyecek tüm yaklaşımlar, diş eti kanamasına iyi gelir. Bu önlemlerden ilk ve en önemlisi ise ağız bakımının aksatılmaması ve uzman bir hekim kontrolünde yürütülmesidir.

Diş yapınıza uygun bir diş macunu ve fırçası tercihi yaparak dişlerinizi düzenli aralıklarla fırçaladığınız ve diş aralarındaki plak oluşumunu diş ipi kullanımı ile önlediğiniz takdirde, diş eti kanamalarında önemli bir bölümün önüne geçmiş olmanız mümkündür. Eğer hassas diş ve diş etlerine sahipseniz, macun, fırça, diş ipi, antiseptik etkili ağız suyu ve bilimum ağız bakımı ürünleri için mutlaka diş hekiminden destek almalı, en doğru tercihin yalnızca detaylı bir muayeneden sonra yapılabileceği yaklaşımı ile hareket etmelisiniz.

Sigara kullanımının azaltılması ve beslenme düzeninin tek yönlü değil vitamin ve mineralleri de kapsayacak çok yönlü bir yapıya dönüştürülmesi de diş eti kanamalarına iyi gelecek önlemlerdir. Özellikle diş eti kanamalarında etki sahibi olan C ve K vitaminlerince (limon, portakal, ıspanak, marul, pazı, domates vb.) zengin besin gruplarına günlük öğünlerde yer verilmesi gerekir.

Tüm bunlara baktığımızda, diş eti kanamalarının belirli başlı temel önlemlerle minimize edilebileceğini ve düzenli hekim kontrolleri ile en sağlıklı yol haritasının belirleneceğini ifade etmemiz mümkündür.

Hamilelikte Diş Eti Kanaması

Diş eti kanamalarının sık karşılaşıldığı dönemlerden biri de daha önce belirttiğimiz üzere hamileliktir ve gebelik dönemindeki diş eti kanamalarının arkasında yatan nokta; hormon değişiminin yarattığı hassasiyet olarak açıklanabilir.

Hamilelik döneminde ağız ve diş sağlığından düzenli bakım ve kontroller ile ödün verilmediği takdirde diş etinde ufak tefek kanamalar dışında herhangi bir sorun yaşanmayacağının altını çizmekle birlikte, hamilelik öncesinde eğer diş etlerinde iltihap ve kanama problemi varsa, bu problemin hamilelikle birlikte çok daha şiddetli bir şekilde devam edeceğini ifade etmemiz gerekir.

Bakımsız kalan diş etleri hamilelik döneminde kızarmaya ve şişmeye başlar ve bu durum, birçok dişte bir arada görüldüğü takdirde ortaya “hamilelik tümörü” olarak adlandırılan hastalık çıkar. Dolayısıyla hamilelik öncesinde, sırasında ve sonrasında diş hekimi kontrollerinin aksatılmaması, yoğun kanamalarda mutlaka uzman destek alınması gerekir.